20 Nisan 2014 Pazar

Barış

Bak şimdi.
Ben hiç alışkanlık edinebilen bi insan değilim.
Günlük alışkanlığım olmadı, düzenli iş yapmadım iki gün üstüste hiç. 

Ama;
Bazen her şeyi her an not edesim, unutmamak için biyerlere yazasım geliyor. 
Unutmayacağımı biliyorum. Her cümlesinden mimiğine aklımda her an.
Yazmak istesem kelimelere dökemeyeceğimi de.
Hele gözünde gördüklerimi hiç. Veya hissettirdiklerini.

Sana bişey hissettirebilmek. Rüyayı yaşamak gibi birşey.
Erik paylaşmak. Ki ben erik paylaşmadım kimseyle.
Balık ekmekten çıkan balık, dalıp dinlemeye nerede olduğunu unutmak inanılası şeyler değil. Ama yaşanan şeyler.


Ben senin anlatmanı, dinlemeyi istiyorum.
Suratına bakıp gülümsemeni görmeyi istiyorum.
Ben gözlerini dinlemek istiyorum.
Gözlerine bakıp hissetmek istiyorum.

Gözlerinden aşkı anlamak istiyorum.

Şükür ki istediğimi yapıyorum.


13 Nisan 2014 Pazar

Merhaba De Mesela

Hayatımın mutsuz geçen tahmini 1000 günlük kısmını nötrleyecek bir mutluluk yer kaplıyor hayatımda. 
Pazartesi. Cumartesi hele. 

İnsanlara bakışımı değiştirecek olaylar oluyor etrafımda. 
Her gün. Arkadan.

Özlediğim insanlar oluyor.
Her gün, her saniye.

Nefret ettiğim insanlar yaşıyor. Öldürmek istediğim.
Bu ülkede, bu şehirde hatta iki dakikalık mesafede.

Kelimeler öğreniyorum, takılıyor dilime. Sallıyorum herkese. Kafama eserse. Esmezse kime ne!

Keşke gitmeseydim dediğim yerler oluyor. 
O andan bugüne.

İyi ki o gün uyuyamamışım heyecandan. 
İyi ki sahlepe tarçın dökmüşüm, üzeri kaymak tutmuş.

İyi ki, bitmeden hayat.

İyi ki tumblr illetini uzak tutmuşum kendimden.

İyi ki.

Sonuç olarak, elime şans geçse öldüreceğim insanlar var.
Karşısına çıkıp ne diyeceğimi bilmediğim.
Merhaba derim mesela, sonra neden derim.

Giremediğim sokaklar var. 

Senin yüzünden harcadığım saatler var.

İçimde beslediğim saf nefret var.

Kafamda kurduklarım var.

İNSANLARA ANLATAMADIKLARIM VAR.
EZİKLİK KOMPLEKSİM VAR.

Ya. Siz 30 küsür yaşındasınız. Öğretmek göreviniz di mi. Ben mi yanlış öğrenmişim bugüne kadar öğretmenin tanımını.
Sizin göreviniz benim neden o yanlış yazdığına takılmamın sebebini bulmaksa, sorarsınız neden diye di mi.
Bi insanın hayattan nefret etmesini sağlayacak olayı kafasına sokmazsınız. Adı eziklik kompleksi veya bilmemne, bunun sebebi olacak olay basit midir sizce?
 
Sorsa birisi, zira bundan sonra beklersiniz ön sırada oturmamı.
Kendinden 15 yaş küçük birine neden laf sokmaya çalışıyorsun diye.
Ne olur cevabınız?
Akıl yaşta değil başta falan mı?

Eğer öyleyse. Değilse de.
Sayın hocam, o sözün canlı bir kanıtısınız.

27 Mart 2014 Perşembe

Vapurlar


Hep söz veren insanlar. İnandıranlar. Haksızlık edenler değil demek istediğim. Sadece hayat. Korkutan. Korkudan korkutmasına laf dahi edilemeyen. Öyle ki muhteşem olan. Kısa bir süre sonra ben ne yaptım dedirten. İstemeye istemeye gülümseten. Çünkü fonksiyon grafiği mi bu? Yükselsin de düşsün. İnsan hayatı. Elinde senin. Her gün öğreniyorsun ne yapmayacağını. Ne düşüneceğini. Nasıl yapman gerektiğini. Kime ne gözle bakman gerektiğini. İnsanlar karşısında değiştireceğin maskeleri. 

Korkacaksın. 
Kendi yaptığının farkında olmayandan
Yüzüne bakıp yalan söyleyenden
Herşeyle ilgilenenden, ki mümkün olmadığını bile bile
İlgi çekenden
"Fazla samimiden"
Gerzeklerden.

Seveceksin.
Her halükarda gönlünde olanı
Affetmeyeceğini bilerek yine de çok değer verdiğini
Yüzüne bakmasa bile aynı şeyleri düşüneni
Üzdüğün için üzüldüğünü.

Friends'i, patlıcanı, String Quartet'i, Beatles'i, Sezen Aksu'yu

Yalan söyleyeni? Asla. 
Yüzüne bakmayacaksın. Çünkü şimdi yalan söyleyen kişi yine söyler

23 Ocak 2014 Perşembe

Playlist-5

Hazır bir iki post atmışken, devamı gelsin bari. Manasız oluyor belki playlist,hani şarkıyı nasıl tanıtabilirsin ki sorusu kafamda yok değil ama, öyle gitsin bari.

Skillet-Awake And Alive

Mobogenie diye bir program var. Hani her yerde, AMA HER YERDE reklamı çıkıyor. Ben kullandım. Bir işe yaramıyor. Yani bir-iki güzel zilsesi bulursunuz o da belki yani. İşte bu şarkıyı oradan buldum. Girişi harika, devamı da harika. Skillet zaten iyi bir grup. Öncesinde Hero ve Monster şarkılarını dinlemiştim. Rock diyip geçmeyi tercih ediyorum ben ama detaylı şekilde bakınca "Christian Rock" diyorlar buna. Sözleri zaten bu şekilde bakınca "Aaa, adam baya ilahi yazmış" oluyorsunuz.

Sakin-Sentetik Sezar

Sözlerinden hiç bir şey anlamadığınız, fakat sizi düşünmeye sevkeden şarkılar olur ya hani. Ben ne yapıyorum falan diye. Bu o şarkı işte. Şarkının ne için yazıldığı hakkında bir kaç fikir var. Fakat şarkının etkileyici olduğu gayet açık. 

Athena-Serseri Mayın

Athena herhalde Türk müzik tarihin en özel gruplarından. Ska ve punk diye geçiyor müzikleri. Ama herkes ama herkes dinledi bu grubu. 12 Dev Adam, en iyi Eurovision şarkılarımızdan olan "For Real", Holigan. Her insana ska ve punk dinlettirmek, farkettirmeden bile olsa çok zor. Bu şarkı ise benim ezbere bildiğim tek Athena şarkısı. Klibi de gayet güzeldir. Eğlencel bir şarkı. Bu arada şunu da belirteyim. Ben bu Gökhan Özoğuz'un son zamanlardaki haberlerine anlam veremiyorum. Yani yapılan yorumlar değil de bunların haber yapılması bile çok saçma. 

Bu kadardı. 

22 Ocak 2014 Çarşamba

Popkek-Çay.

Aga hayat garip değil mi. Yani mesela şu anda. Bu yazıyı eğer biri tenezzül eder de okursa büyük ihtimalle o kişi beni her gün gören insanlardan olacaktır. Abi iyi değilim ya. İnsan boşluğa aşık olur mu. Olur aslında ama ben mesela boşluğu ıska geçiyorum. Cidden söylemek lazım bunu. İçinde kalması en kötüsü cidden. Ama söyleyince daha kötü olacağını bilmek rahatlatır içini. Ya da zannedersin öyle olduğunu.  Zannetmek istersin. Zannettirirler. Ama en iyisi unutmak. Gerçekten kuş gibi hafif olma deyimi o. Uçtuğunu hissetme falan gerçek. Tabi şu var. Kuşlar hic özgür olmazlar. Doğada liderlerine, şehirde yere atılan ekmeklere gore yaşarlar. Öylesin işte.  Ama ekmek yok ortada. Lider de. Birşeyin olması lazım. Onu bekliyorsun. Ama bilmiyorsun ne olduğunu oldu belki. Olan herşey senin beklediğin şey. Ama sunu bil her olan seninle oluyor. Senin için oluyor.  Farkedesin bazı şeyleri,  göresin diye. Hala diyor mesela diledim özrümü. Özür değil iste benim için mesele. Ben de biliyorum dilemeyi özür. 11 harf. Yani ne kadar zor olabilir. Seni seviyorum demekten kolay mesela. Veya seni sevmiyorum demekten. Seni bekleyeceğim demekten de. Yani heralde özür dilemek dünyanın en basit şeyi. Yani bazı ufak şeyleri geçiştirirsin. Özür yeter onlara. Bu öyle degil mesela. Yok aga bunun açıklaması. Telafisi de. Sadece yandığım tek şey kardeşim demek. 2 yıl. Abi içini dökmek. Benim gibi iletişim özürlüsü biri için zor yani. Mana yok bi kere niye yapar bi insan böyle bi şeyi. Ya her gün görmüşsün beni. Ya fiziken bi şey yok ama. Ruhum acıyor sen görüyorsun. Abi eline ne geçti son yaptığınla? Ya gerçekten merak ediyorum. Ne istedin? Ne yapmak istedin. Abi erkek bu karşındaki. Gözyaşı dediğin sey uzak kalmalı. Döktürmek senin haddin değil. Ya. Gerçekten. Ha bir de. Sabır değil benimki. Salaklık. Herşeyde. Bekle. Niye? Elini tut, hakim ol kendine. Niye abi. Vur ya. Kırılsın elin. Hani olmaz da, belki anlarsın. Elin kırık olacak illa ki çünkü. Sargı beziyle saracaksın. Bez lazım aga çünkü her kes bi taraftan çekiyor seni. O bi yerden arkadaşların bir yerden. Öteki bi yerden. Ona bağlı kalman lazım.  Diğerleri mühim değil. Biri seni getiren bu günlere. Diğeri ağlamaya gideceklerin. Gitseler de olur. Diğer elinde de olacak sargı bezi. Sıkı sıkı tutman için. Dikkatli olmak lazım. Arkasında olsa bile kardeş dediğinin güvenemezsin çünkü. 
 Ya abi olay hepsinden öte şu. Haketmedim.
Sen benim gibi birini hic haketmemişsin.
Buraya kadar okuyan varsa, harbiden büyük eyvallah. 

12 Ocak 2014 Pazar

Vine Melodileri

Vine diye bir  muhabbet var.
Bu "metallica diye bir grup var çok fena" muhabbeti değil ama.
Neyse işte bu vine'da özellikle sporla ilgili olanlarında çok güzel dubstep parçaları kllanılıyor. İşte mesele burada. Her dubstep Skrillex kadar dinlenmelik değil ki açasın aralıksız dinleyesin. Bu vine'ları yapan zat-ı muhteremler de gidip 5 dakikalık şarkının en güzel 7 saniyesini buluyor onu ekliyor videosuna. Sen tabi fellik fellik müzik arıyorsun yorumlarda. Neyse bulup dinledikten sonra çoğu şarkı içimde bir burukluk bıraktı. Böyle yarım kalmış birşeyler hissettim. İşte o şarkılar ve burukluk bırakmayanları.

Jackal - Shakedown (LOUDPVCK Remix)

Bu şarkının böyle zevkli kısmı yaklaşık 4 saniye falan. "I got your" gibi birşey söylüyor çikolata renkli bir abimiz.

DJ Snake - Turn Down For What

Bu diğerine oranla daha dinlenesi bir şarkı. Yine sürekli dinlenmez ama nakaratı mı oluyorsa işte o sözlü kısımdan sonra gelen melodisi iç açıcı, resmen insanın içi cıvıl cıvıl oluyor.

Katy Perry - Dark Horse

Bu şarkının vine'larda kulanılan kısmını Katy ablamız seslendirmiyor. Yine bir çikolata renkli kardeşimizin "There's no going back" dediği kısım sürekli vine'da smaç olsun, touchdown olsun bilimum videoda kullanılmaktadır. Taçsız kral Pele bile kendisi bu şarkıyı bizzat vine'larında tercih etmiştir! Bu şarkı ise resmen normal pop şarkısı. Buraya almam alakasız ama vine münasebetiyle bulduğum için burada kendisi.

Flux Pavillion - Blow The Roof

Dubstep olup da dinlenecek şarkı bu olur heralde. İnsanın sürekli birkalkıp zıplayası, kafasını savurası, dansedesi geliyor. Öneriririm.

Gemini - Blue

Pek dubstep sayılıyor mu bilmiyorum ama dinlenilebilir bir şarkı. Dubstepler kadar zıpzıp değil ama. Sakin bir melodisi var bile denilebilir.

Linkler aşağıda.
Jackal - Shakedown(LOUDPVCK Remix)
DJ Snake - Turn Down For What
Katy Perry - Dark Horse
Flux Pavillion - Blow The Roof 
Gemini- Blue

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Playlist-4

Sahura kisa bir süre kalmışken ve hazır internet bağlantım da varken, şu bloga bir post girmesem ayıp olurdu. Bunun da Playlist serisinin devamı olması icap eder doğal olarak. Playlist serisi de, playoff serisi gibi olmuş bir an heheh. Hemen şarkılara geçiyoruz.  İşte Vj Bülent karşınızda.

Şebnem Ferah-Sigara

Galiba o yıllar henüz Şebnem Ferah'ın rock müzik yerine pop müziği tercih ettiği yıllardı. Karanlık çağlar denebilir. Ama o pop dönemine boyle önyargılı bir şekilde yaklaşmak doğru değil. Çünkü her ne kadar sonunda da olsa bu şarkı,  90lar popu ayrıdır.  Yatcaz kalkcazlardan ziyade Arnavut kaldırımlar vardır.  Bu şarkı işte her insanın dinlemesi gereken, aynı zamanda her sözü çok ama çok şey ifade eden, güzel mi güzel, kulakların pasını alıp silen, cillitbang etkisinde bir şarkı. Sık sık dinlenilmesini öneririm.

Amy MacDonald-This Is The Life

Bu balıketli diyebilecegimiz fakat pek de bundan emin olmadığım, güzel gözlere sahip diye hatırladığım fakat sesi konusunda hiçkimsenin ne şüpheye düştüğü,  ne de düşebileceği hanımaplamız, ingiliz aksaniyla şarkılara farklı bir tad katıyor. Bu şarkıyı ise klasik o gitar tıngırtısını sevenlere ithaf etmiş.  Ayrıca cok da güzel bir klibe sahip bir şarkı.  Tavsiye edilir.

Bomfunk Mc's-Freestyler

Galiba pek yorum yapılamayacak kadar efsane bir şarkı. Yine 90larin sonunda çıkan ve farklı bir tada sahip rap şarkısı.  Hala merak ederim iskandinav ülkelerinin rap ile işi nedir. Klibi ise ağır Sony reklamı taşımakta fakat efsane kelimesinin Youtube'daki karşılığıdır. Klipteki çocuğun saçlarının pek güzel olduğuyla beraber, çocuk kız mı erkek mi hala karar veremediğimi belirtmek isterim.

Yine 3 şarkı yazdım. Yeterli sanırım. Hayırlı ramazanlar herkese.